Salı, Nisan 26, 2005

Goz Ameliyati ve Sonraki Gun

Efendiim, ameliyati atlattik. Ben doktorumu Alman saniyordum ama galiba Fransiz'mis. Ameliyat sirasinda biriyle Fransizca konusunca suphelendim. Dusununce daha mantikli geliyor; tamam Hufnagel Alman soyadi cagrisimi yapiyor ama Thierry diye Alman adi mi olurmus. Ne alaka? Alakasi su, bana Stahl Eye Center a git diyen Cinli arkadas, ordaki Alman doktora git, cok iyi demisti. Ben de doktorlarin isimlerine bakip "Marc Werner" yerine, tiplere ve resumelerine bakip en kalifiye gorunen Thierry J. Hufnagel in Alman olduguna kanaat getirmistim :)

Neyse, 3pm gibi NY - Garden City'deki Stahl Goz Merkezine geldik. Operasyon oncesi kagit isleri vardi. Kisaca isler yolunda gitmezse kendilerini garantiye almak icin her turlu seyi yazmislar, imzalatiyorlar. Tabii bir suru mirin kirin ettim. Zaten bugun kontrole gittigimde bu konudaki rahatsizligi yazdim ne dusundugumu sorduklarinda.

Sonra iceride, tekrar CustomVue icin gozlerimi olctuler. Daha once yaptiklari olcumlerle karsilastirdilar. Olcumleri yapan cocuk, bir yandan da sorular sordu. Beni rahatlatmak icinmis. Ben farkinda degildim ama goz kaslarimi kasiyormusum basta. Dosyamda daha once doktor hatasi yuzunden hem babamin hem de eskimin babasinin bir gozlerinin gorme yetenegini kaybettigi yaziyordu. Okumus, o yuzden de sakinlestirmeye calisiyormus.

Turk oldugumu ogrenince, "hafta sonu TV'de gordum, Ermeni meselesi konusuluyordu" dedi. "Evet, her yil bu zamanlarda konusulur" dedim. "Ne zaman oldu bu olaylar" diye sordu. "1. Dunya savasi esnasinda" dedim. Sonra bekledigim soru geldi, "Peki sen ne dusunuyorsun?". Tam olarak gercek ne bilmiyorum, tam bir fikrim yok bu konuda dedim. O da "Bilmiyorum, sadece TV'de duydugum icin sordum" diyince, "Iste sorun da o, kimse bilmiyor ki tam olarak ne oldugunu; karsilikli iddialar var." dedim.

Sonra cocuk yaptigi olcumleri ve bilgisayarda gozumun nasil gorundugunu gosterdi. Renkli ciktiyi aldi ve doktora goturdu. Doktor geldi, 10 dk. sonra beni operasyon odasina aldilar. Odanin disinda bir ekrandan da Bezen operasyonu izledi.

Once bir suru damlalar damlattilar. Sonra sag gozume sertce bir lens turu seffaf bir sey koydular. Sonra havayi cekip iyice bastirdilar. En cok canimi yakan kismi burasi oldu. Bu kisimda aslinda goz bebeginin uzerindeki tabakayi aciyorlar. Ayni seyi sol gozum icinde yaptilar.

Sonra gozlerimi iyice acmami saglayacak metal cisimler yerlestirdiler. Sonunda 5-10 saniye kadar sanirim kirmizi bir lazer gozumun uzerinden gecti. Catapatin cikardigi turden bir ses geldi lazer calisirken. Doktor surekli benimle konusup, sakin olmami ve islemin bitmesine ne kadar kaldigini soyluyordu. Lazerin isi bittiginde gozumun uzerinde kucucuk donen bir pervane varmis gibi geldi bana...

Sonra ayni seyi sol gozum icin yapti. Yanlis gozumu kasmaya baslamisim, doktor bir iki kere uyarip sakin olmami soyledi. O anda sanirim gozumu kirpmak istiyordum bu da kasma etkisi yapiyor.

Velhasil hepi topu 10dk. falan surdu hersey. Sonra yine gozume bakteriye karsi damlalar damlattilar. Doktor mikroskopla bakti sonra da harflerin oldugu levhayi gosterip okumami istedi. En altin bir ustundekilerini okuyabilmisim. Ameliyat sonrasi icin cok iyi dedi! Sevindik.

Gunes gozluklerini taktim ama isik cok rahatsiz ettigi icin hic gozlerimi acmak istemiyordum. Bezen'in yardimi ile arabaya binebildim. On taraf fazla gunesli geldi. Jipin arkasindaki camlar daha karanlik oldugu icin arka koltukta yatarak rahatca geldik. Eve vardigimizda saat 7'ye geliyordu. Oda yeterince karanlik degildi. Bezen, careyi pencerelere battaniye asmakta buldu. Uyurken takmam icin plastik, seffaf gozu koruyacak kapakciklar vermislerdi. Onlari gozumun uzerine koyup bantladik. Dayanilmayacak gibi degildi ama gozlerimde hala hafif yanma hissi vardi. 2 tane Advil yutup sabah 8'e kadar uyudum.

Kalkip ilk defa gozlerimi actigimda, sol gozumun uzerinde hafif bir perde varmis gibi geldi. Su anda saat ogleden sonra 3:33 ve artik oyle bir sey hissetmiyorum.

Sabah otobusu beklemek yerine arabayla Manhattan'a inmeye karar verdik. Otobus duraginda bekleyen diger hatun bizim yan komsu imis. Ona da soyledik, o da geldi. Koreli bir manikurcu imis, 18. cadde'de 10am-7pm calistigini soyledi. Muhabbet ettik yol boyunca...

Gozlerimi Marc Werner kontrol etti. Sorun gorunmedigini soyledi. Bir seyler okuttu. Sonuncu da zorlaninca, "onemli degil, sadece zorlamak istedim, gozlerin 20/20'den daha iyi 20/15 olmali onu zorlanmadan okuman icin" dedi. Ilk gun icin sonuclarin cok iyi oldugunu soyledi ve bir hafta sonrasina randevulastik.

Velhasil, hala gunes gozlugu kullaniyorum ama bilgisayar ekranina bakarken sorun yok. Agri sizi falan da yok. Sadece fazla isik hala bir parca rahatsiz ediyor. Iyilesme suresi kisiden kisiye degisirmis. Aksam nasil olacak merak ediyorum; bakalim gorelim :)

E-mail atan, arayan soran tum arkadaslara tesekkurler.

Hiç yorum yok: