Pazar, Eylül 04, 2005

William H. Rehnquist sizlere omur...

1 Temmuz 2005'de ABD'deki en yuksek mahkemedeki (Supreme court) 9 yargictan biri olan Sandra Day O'Connor'in istifasinin bana dusundurduklerini yazmistim. Aradan gecen 2 ayda ne oldu? Bush beklendigi gibi, konservatif birini (John G. Roberts Jr.) aday gosterdi.

Ve 3 Eylul 2005 Cumartesi, gunu 33 yildir yuksek mahkemede yer alan ve gecen yil kanser oldugunu aciklayan William Hubbs Rehnquist Washington DC'deki evinde vefat etti.

Rehnquist, Richard Nixon doneminde, liberal bakis acisi ile mahkemede farkli bir ses, farkli bir goruste yer almali denilerek aday gosterilmis. Ronald Reagan, konservatifleri gozettigi donemde Rehnquist'i mahkeme baskanligina getirmis. Reagan ve baba Bush'un atamalari ile mahkemedeki denge yavas yavas konservatiflere dogru kaydi.

Rehnquist'in konservatif oldugunu biliyoruz ama konservatiflerin gundeminden dusmeyen 'kadinlarin kurtaj hakkini ellerinden almak', 'gay'lere yasam hakki tanimamak', 'olum cezasini tum ulkede yayginlastirmak', "dini - tabi ki Hristiyanliktan bahsediyoruz - okullara sokmak ve yayginlastirmak' vs. vs. gibi konularda her zaman sasmaz bir konservatif gibi davranmamis.

Dolayisiyla, Bush yonetimi bu firsati iyi degerlendirip sicili ile konservatif ajandadan sasmayacak yargiclari atama pesinde. Hem senatoda hem de mecliste Cumhuriyetciler cogunlukta oldugu icin bunu yapmaya gucleri de yetebilir.

Demokratlarin isi cok zor; cunku ellerindeki tek silah 'filibuster' denilen bir yontem. Bu yontemi, Turkiye'de kullanilan terimlere benzetmeye calisirsak, cesitli soru onergeleri verip, sonra bu soru onergeleri uzerinde bitmez, tukenmez konusmalara yaparak oylamayi surekli geciktirmeye benziyor.

Rehnquist nasil bir yargicti?
  • Oncelikle, ABD Anayasa Mahkemesindeki yargiclarin isi Anayasayi yorumlayip problemlere cozum bulmak degil de siki sikiya anayasada ne olup ne olmadigina bakmaktir gorusunde olan biri.
  • Eyaletlerin gucunu arttirip, federal hukumetin eyaletler uzerindeki etkisinin azaltilmasi gerektigine inanmis ve bu yonde pek cok karara imza atmis biri.
  • Olum cezasina carptirilmis insanlarin haklarini kisitlayan kararlara imza atmis, benzer sekilde yeni deliller bulunmasi durumunda davanin yeniden federal mahkemeye getirilmesine karsi cikmis biri.
  • Bush'dan daha fazla oy alan Al Gore'un Florida'daki usulsuzlukler uzerine actigi davada yeniden sayimi engelleyerek Bush'un Baksan olmasini saglayan konservatif 5 yargictan biri.
  • Dini gruplara federal hukumetin kasasindan yardim yapilmasini engellemeye calisanlara karsi cikmis biri.
  • Tecavuze ugrayan birinin federal mahkemeye basvurmasini engelleyen karara imza atmis biri.
  • ABD yakin tarihinin en unlu davasi olan ve kurtaj konusunda Amerikayi ikiye bolen 'Roe vs. Wade' kararinda, sonucun aksine kurtaj hakkina karsi duran bir yargic.
  • Kisisel ozgurlukleri kisitlayan, polisin gucunu arttiran pek cok karara on ayak olan biri.
Insan butun bunlara bakip, daha kotusu nasil olabilir ki diyebilir ama tutuculuk karakteri geregi, ozgurlukleri yuttukca buyuyen, buyudukce daha da tutucu olmak isteyen bir tarz.

Tutucu kesim 30 yildir ulkeyi kendine dogru cekiyor ama yetinmek soyle dursun, gucu arttikca daha da fazlasini istiyor. Daha once de yazdigim gibi Kurtaj, Rehnquist'e ve guclerine guc kattigi eyaletlerin cikarttigi engellemelere ragmen, Sandra Day O'Connor'in karari belirleyici etkisi sayesinden hala yasal bu ulkede ama nereye kadar bu boyle devam edecek, gorecegiz...

Hiç yorum yok: